4 Ocak 2017 Çarşamba

Allah'a iman edin.


Rahman ve Rahim olan Allah'ımız Adıyla
1-Allah'a iman edin.
Ali-Imran 3/193 Rabbimiz, biz: Rabbinize iman edin' diye imana çagrida bulunan çagiriciyi isittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarimizi bagisla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.'
رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَارِ
Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âmennâ, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr
İman kelime anlamı
İman kelimesi أمن fili kökündendir.Korkunun zıddı olan iman, emn,fiili ile  korkuyu atıp rahatlama ve güven duymak demek olup emn-ü ,emân fiili ile de emniyet, güven içine girme,güvene kavuşan emin olan demektir.Kısaca ,bu kelime türevleri olumlu olan şekli; kalbin sukunet ve huzura kavuşması her türlü korku karşısında kendini emniyette hissetmesi ve cevresine de güven vermesidir.
İslamda terim olarak iman: Muhammed Aleyhisselamın Allah Teâlâ'dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerini tasdik etmek ,onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir

İman insanı korkudan,şüpheden güvenliğe kavuşturandır, 
 Korkunun yeni korkuları beslemesi gibi güven duygusu da güveni artırır ayette olduğu gibi emn fiilininden âmenehum min havf'' korkudan güvenliğe kavuşturandır
Kureyş 106/3 Artık bu Beyt’in Kâbe’nin Rabbine kul olsunlar.
فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَذَا الْبَيْتِ
Felya’budû rabbe hâzâl bey
Kureyş 106/4 O,ki kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır
الَّذِي أَطْعَمَهُم مِّن جُوعٍ وَآمَنَهُم مِّنْ خَوْفٍ
Ellezî at’amehum min cûın ve âmenehum min havf
imanın iki boyutu
E-Mi-Ne أَمِنَ :İnsanın kendisi, emin oldu, güvende hissetti.Kişinin kalbin tatmin olması boyutu
Â-Me-Ne ءَامَنَ : İnsan hem kendini veya başkasını emin kıldı . Güvenliğini sağladı emniyet verdi
İman kelimesini kapsayan bir diğer anlamı tasdiklemeyi gerçekleştirilmesi olayıdır
Tasdik sözlük anlamı :Herhangi bir haberi haber verenin haberini, hükmünü, samimi bir benimseme ile kesin olarak kabul edip; haberi ve haberin sahibini yalanlamaktan emin kılmaktır.
İmanda tasdik esasen kalbin onayıdır. Kur’an’da “akıl” kelimesi geçmez, hep fiil şeklinde akletmek şekliyle kullanılır. Anlamanın, öğüt almanın, düşünmenin gerçekleştiği, iman duygusu veya bizatihi,tasdikin yeri kalptir
Bilgisiz bir tasdik olmaz; İslam dininde inanç, kesin verilere dayanmak zorundadır. iman, kesin bilgiye dayanmalıdır.Bilgisiz tasdik olursa bu, herhangi bir delil olmaksızın körü körüne soyut bir iman olur
Ali-Imran 3/193 Rabbimiz, biz: Rabbinize iman edin' diye imana çagrida bulunan çagiriciyi isittik, hemen iman ettik.
رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا
Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âmennâ,
İman etmek,inanmak,güvene kavuşmak nasıl olmalıdır.
Bu ayette bedevîlerin ‘amenna’ inandık yani ‘güvene girdik’dediler ;''Allahta iman henüz iman kalbinize girmiş değildir'' buyurur. Bazı müminler sahsi menfaatlerine bulaşmadan dört dörtlük müslüman olduğunu söylerler.Ama ne zaman malına yada canınla fedakarlık istenirse şüphe ve korkuya kapılırlar.
Hucurat 49/ 14 Bedeviler, dedi ki: "İman ettik." De ki: "Siz iman etmediniz; ancak "İslam teslim olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."
قَالَتِ الْأَعْرَابُ آمَنَّا قُل لَّمْ تُؤْمِنُوا وَلَكِن قُولُوا أَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الْإِيمَانُ فِي قُلُوبِكُمْ وَإِن تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَا يَلِتْكُم مِّنْ أَعْمَالِكُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Kaletil a´rabü amenna kul lem tü´minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütiy´ulahe ve rasulehu la yelitküm min a´maliküm şey´a innellahe ğafurur rahıym
İslam -İman birbirini tamamlar .
Âyetteki “İslâm olduk” ifâdesi, “müslüman olduk” demektir Müslüman olan mümin teslim diğer anlamı, islam olması Allah'a ve Resûlü'ne iman etmesi, bu imanın verdiği güvenle korkmadan şüpheye düşmeden ,boyun egmek, itaat etmektir. Allah Rasûlü, iman ve İslâm’ı şöyle açıklamışlardır: “İslâm, dışta ve görünürde; iman, içte ve kalpte olandır.
Hucurat 49/ 15 Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlü'ne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık doğru olanların ta kendileridir.
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ
İnnemel mû’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî summe lem yertâbû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâh(sebîlillâhi), ulâike humus sâdikûn(sâdikûne)
Hidayete erişenler Allah'a tam güvenenlerdir
Enam 6/82 İman edip de imanlarını zulüme bulaştırmayanlar, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler de onlardır
الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ
Ellezîne âmenû ve lem yelbisû îmanehum bi zulmin ulâike lehumul emnu ve hum muhtedûn
Allah'ın Esmaü'l-Hüsnadan biri, El-Mü'min'dir. Allah'ın mü'minliği, güven kaynağı olmayı; şüphe götürmeyen güveni veren tecellisi iken ,insanın mü'minliği de El-Mü'min'e Allah'a iman ederek güvenmeyi ifade eder. İman, bu karşılıklı güvenle güvenen hale dönüşür
Bakara 2/165 Insanlardan kimileri vardır ki, Allah’a ulaşmak için Allah’tan başka aracılar edinerek Allah’a ortaklar koşarlar ve onları, Allah’ı sever gibi severler. İman edenler ise, en çok Allah’ı severler.Keşke zâlimler, azabı gördüklerinde anlayacakları gibi , bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve O'nun azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ اللّهِ أَندَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّهِ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبًّا لِّلّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلّهِ جَمِيعاً وَأَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ
Ve minen nâsi men yettehızu min dûnillâhi endâden yuhıbbûnehum ke hubbillâh(hubbillâhi), vellezîne âmenû eşeddu hubben lillâh, ve lev yerâllezîne zalemû iz yeravnel azâbe, ennel kuvvete lillâhi cemîan, ve ennellâhe şedîdul azâbi
Allah’a sevmek demek Ona güvenmek, onun bütün emir ve yasaklarına şartsız kayıtsız teslim olmak güvenmekle olur. Herhangi bir konuda gösterilen güvensizlik, imansızlık sayılır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Nisa 4/136 Ey iman edenler! Allah’a, elçisine ,elçisinin indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman (güvenin)edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını,elçilerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا
Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâhi ve resûlihî vel kitâbillezî nezzele alâ resûlihî vel kitâbillezî enzele min kabl(kablu). Ve men yekfur billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulihî vel yevmil âhıri fe kad dalle dalâlen baîdâ
Kur'an, elçilerin emin (güvenilen) olduğunu bildirir.
Araf 7/68 Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm."
أُبَلِّغُكُمْ رِسَالاتِ رَبِّي وَأَنَاْ لَكُمْ نَاصِحٌ أَمِينٌ
Übelliğuküm risalati rabbi ve ene leküm nasıhun emın
Kur'an, Elçilere vahyi ulaştıran Cebrail'in de emin olduğunu belirtiyor
Şuara 26/193Onu güvenilir ruh (Cebrail) indirdi.
نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْأَمِينُ
Nezele bihir rûhul emîn
Kur'an'a iman edin
Bakara 2/ 41 Sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) onaylayıcı olarak indirdiğime Kur’ân’a inanın. Onu görmezlikten gelenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi geçici bir bedele karşılık satmayın! Yalnız benden çekinerek kendinizi koruyun!
وَآمِنُواْ بِمَا أَنزَلْتُ مُصَدِّقاً لِّمَا مَعَكُمْ وَلاَ تَكُونُواْ أَوَّلَ كَافِرٍ بِهِ وَلاَ تَشْتَرُواْ بِآيَاتِي ثَمَناً قَلِيلاً وَإِيَّايَ فَاتَّقُونِ
Ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî), ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen ve iyyâye fettekûni.
''Ben müslümanım diyenlere'' Allah güvenmenin asıl esasları 

Gerçek imanın ne olduğunu Kur’an şöyle açıklar:
Bakara 2/ 177 İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmenizden ibaret değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen,Allah rızası için onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, ihtiyacından dolayı isteyene ve özgürlükleri için kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir
لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’si ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn
Devam edecek inşALLAH.....
------------------------------------------------

7 yorum:

  1. 💕💖💞⛤⛥⛦⛧⛤

    YanıtlaSil
  2. Ali imran sr 3.193 Rabbimiz biz.Rabbinize iman edin diye imana çağrıda bulunan çağrıcıyı işittik hemen iman ettik...Elhamdülillahi Rabbil alemin

    YanıtlaSil
  3. Harika bir çalışma. Ellerine ve yüreğine sağlık Zeynep abla. Rabbim ilmini arttırsın. Takipçinim

    YanıtlaSil
  4. Harika bir çalışma. Ellerine ve yüreğine sağlık Zeynep abla. Rabbim ilmini arttırsın. Takipçinim

    YanıtlaSil
  5. Ali-İmran3/95:Deki:Allah doğru söyledi.
    Öyleyse Allah'ı bir tanıyan hanifler olarak İbrahim'in dinine uyun. O müşriklerden değildi.

    YanıtlaSil
  6. Ali-İmran3/16: Rabbimiz!
    Kuşkusuz biz iman ettik.
    Bizi bağışla, günahlarımızı da,
    Ve bizi ateşin azabından koru diyenleri.

    YanıtlaSil
  7. Allah razı olsun Zeynep Abla

    YanıtlaSil