Namaz 5 vakit farzı olan ve sünnetlerini anlatan ayetlere baktığımızda, öğlenin ilk vaktini ,ikindinin son vakti verilmiş ancak öğlenin son vakti ve ikindinin ilk vakti konusunda kesin cizgi verilmemiştir.Ve yine güneş batmasından kararmasına kadar bu vakit akşam ve yatsının ortak vakitleri ki Akşamın ilk vaktini vermiş ve yatsının sonu kararmasına kadar demiştir.
Öğle Ve İkindi birleştirlmesi
Taha 20/ 130 Onların söylediklerine sabret! Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini övgü ile tesbih et/namaz kıl! Gece saatlerinde de O'nu övgü ile tesbih et/namaz kıl! Gündüzün belli vakitlerinde buna devam et ki Umulur ki böylece rızaya ulaşırsın.
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاء اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ.
Ayeti incelediğimizde Allahı tesbih edilmesinin 24 saat zaman içindeki belli vakitler sınırlarıyla verilmiştir.Sünnet ve Nafile namazları ayrı vereceğimiz için burada değinmiyoruz
Kuran'da öğlenin ilk vakti ve ikindinin son vakti bellidir .
Öğlenin ilk vakti isra 17/78 güneşin kaymasından itibaren
Taha 20/130'da güneş batmadan önce ikindinin son vaktidir. Bu ayetlerde öğle ve ikindi vaktinin ortak vaktidir.Bu durumda vakitleriyle farz olan ayetlerde ve bu ayetlerde öğlenin son vakti ile ikindinin,ilk vakti arasında kesin bilgi verilmemiş.
Akşam ve Yatsı
Rum 30/17- O halde, akşama ulaştığınızda, akşam ve yatsı vaktinde, sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin,
فَسُبْحَانَ اللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُون
Fe subhânallâhi hîne tumsûne ve hîne tusbıhûn(tusbıhûne).
Rum 30/18 Göklerde ve yerde her türlü övgünün O'na mahsus olduğunu (görerek) Günün sonunda ve öğleye erdiğinizde ona ibadet edin(O'nu yüceltin).
وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ
Ve lehul hamdu fîs semâvâti vel ardı ve aşiyyen ve hîne tuzhırûn(tuzhırûne)
Rum 17 de akşama ulaştığınızda akşamın ilk vakti
Son vakti
yatsıyı gasakul ley gecenin karamasına kadardır.iki vakit bu iki
namazın ortak vaktidir
Sabah namazının ilk vakti ve son vakti verilmiştir.
Rum
17 ayette sabaha kavuştuğunuzda demektedir.Bu da sabah vaktinin ilk
vaktidir.Ayrıca İsra 17/78 Sabah Kur'an'ını da gözet.(kur’ânel fecri)
Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.demektedir.Daha önceki
derslerimiz de bakara 187 ayetinde fecir sadık konusunda
sabahın alaca karanlığı ve bu vakitte gökle yeri ayıran ak cizgisi
kızıllık ve siyahlık olmaktaydı.(kur’ânel fecri)kuran kelimesinin
anlamıda toplanmış bir araya gelendir.İşte bu vakit çıplak gözle
görülebilen sabahın tüm vaktini anlatmaktadır.Bu vaktin namazı cem edilmez.
Namazların Cem Edilmesi
İşte bu ortak namaz vakitleri arasında, öğlen ikindi ile akşam ve yatsı vakitleri ,ortak vakitleri olduğu Rasullah tarafından uygulandığı şekli birleştirme sadece öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında bunların dışında birleştirme olmamıştır.
Her namazı kendi vaktinde kılmak farzdır.
Vakit, namazın şartlarındandır Nisa, 4/103. Ayetlerde şöyle buyurulur:Namaz müminlere vakitli olarak farz kılındı Namazın Rasullullah tarafından uygulanılmış sahih bilgilerde verilmiştir .Aslında bu da bir ruhsattır Mesela, domuz eti ve leş yasaklanmıştır. Fakat bir zorluk halinde yenebilir. Ramazan-ı şerifte oruç tutması farzdır. Ama hasta veya yolcu olursa orucu daha sonra tutabilir.Yolculuk sırasında kılınan namaz da öyledir.Namazın kazası olmayacağını daha iyi anlıyoruz.Namazın cemi konusunda uygulamalarıda aratırmak için özetleyerek aldık. Esasen niyet hangi vaktin , hangi namazı, niçin kıldığını kalben bilmektir.
En çok dile getirilen çeşitli görüşler den birisi alimler,hac zamanı Arafat'ta öğle ile ikindinin öğle namazının vaktinde birlikte kılınması (cem‘-i takdîm) ve Müzdelife'de akşam ile yatsının yatsı namazının vaktinde birlikte kılınması (cem‘-i te'hîr) konusunda görüş birliği etmişlerdir. Bu iki yer dışında iki namazı cemederek birlikte kılmanın câiz olup olmadığında ve cemetmeyi câiz kılan mazeretlerin neler olduğunda farklı görüşler öne sürmüşlerdirBu husustadaki terimleri ve uygulama bilgileri özetleyecek olursak ;
Cem-i Takdim ve Cem-i Tehirin Fıkhı Bilgiler Özeti
Bu
konuyla (Cem-i tehir ve takdimde niyetin vakti) ilgili hadis yoktur. Bu
kaideler alimlerin namazların vakit ve bütünlüğüyle ilgili
"kıyas"larıdır.
Cem-i Takdim
Öğle ile ikindinin öğle namazı vaktinde, akşam ile yatsının akşam namazı vaktinde;birleştirmekti
Yani öğle ile ikindiyi birleştirirken önce öğle namazını, sonra ikindiyi kılmalı; akşam ile yatsıyı birleştirirken de önce akşamı sonra yatsıyı kılmalıdır.
Cem-i
takdim edilecek namazı, kendisinden önce normal vaktinde kılınacak
namazla birlikte cem-i takdime niyet ederek, cem olunacak namazlara
niyet (kalben) etmesi, cem-i takdim olacak olan namazın sıhhati için
gerekli görülmüştür.
Cem-i Tehir
Öğle ile İkindinin ikindi namazı vakinde, akşam ile yatsının da yatsı namazı vaktinde kılınmasıdır.
Cem-i tehîrde ise, birinci namazın vakti içerisinde cem yapmaya niyet etmek gerekir.Niyet kalben hangi namazı kıldığının farkında olup dil ilede ifasıdır.Aksi takdirde, namazı vaktinden sonraya ertelemiş vaktinin kaçırılması söz konusudur.
Cem-i Takdimin Altı Şartı Vardır:
1 - Namazları birleştirmeye niyet etmek:
Bu niyet birinci namaza başlarken yapılır. açık ve kat'i olan görüşe göre namaz arasında da niyet edilebilir. Hatta selâmla birlikte edilse de olur.
2 - Tertibe riayet etmek, yani önce birinci vaktin namazını kılmak:
Bu da önce birinci vaktin namazını, sonra ikinci vaktin namazını kılmakla olur. Çünkü vakit, birinci namaza aittir. İkinci namaz ise birinciye bağlı olarak kılınmaktadır. Metbu' durumundaki birinci namazı öne almak gerekir. Bir kimse iki namazı birleştirerek kıldıktan sonra, birinci namazın bir şartı yahut rüknü bulunmaması sebebiyle bozulduğu ortaya çıkarsa, ikinci namaz da bozulur. Çünkü birinci namazdan başlama şartı bulunmamıştır. Ancak ikinci namaz, sahih olan görüşe göre, nafile yerine geçer.
3 - İki namazı peşpeşe kılmak, aralarında uzun bir fasıla bulunmamak:
Çünkü birleştirme işi bu iki namazı tek namaz gibi yapmıştır. Namazın rekâtlarında olduğu gibi, peşpeşe kılınması, aralarının ayrılmaması vacibdir. Nitekim bir tek namazın rekâtları arasında fasıla vermek caiz değildir. Eğer bu iki namazın arasına uzun bir fasıla girerse, hatta bu fasıla yanılmak, bayılmak gibi bir özür sebebiyle de olsa cem batıl olur ve ikinci namazı asıl vaktine tehir etmek vacib olur. Çünkü cem'in şartı bulunmamıştır. Eğer iki namaz arası kısa bir fasıla ile ayrılırsa bu zarar vermez.
Meselâ, ezan, kamet, taharet gibi işlerle ayırmak gibi. Bunun dayandığı delil Buharî ile Muslim'de Usame'den rivayet edilen şu hadisi şeriftir:
Rasülullah a.s. Nemre'de iki namazı birleştirdiği zaman ikisi arasında kaamet getirmiştir."
İki namaz arasındaki fasılanın uzunluğu örf ile bilinir. Çünkü bu fasılanın ne lugatte, ne de şeriatte bir kaidesi vardır.
Sahih olan görüşe göre, teyemmumlü kişi de abdestli kişi gibi iki namazı birleştirebilir. Suyu aramak için araya kısa bir zamanın girmesi zarar vermez. Çünkü bu namazın yararınadır, namaz için kamet getirmeye benzer. Belki bunu yapmak daha da iyidir. Çünkü namaz için su şart, kamet değildir.
4 - İkinci namaz için iftitah tekbiri alıncaya kadar seferîliğin devam etmesi şarttır.
İkinci namazı kılarken seferfliği kesilirse de zarar vermez. Fakat, ikinci namaza başlamadan önce seferîliği kesilirse, cem yapması sahih değildir. Çünkü sebeb ortadan kalkmıştır.
5 - İkinci namaza başlayıncaya kadar birinci namazın vaktinin kesin olarak devam etmesi, çıkmamış bulunması da şarttır.
6 - Birinci namazın sahih olduğuna inanmak:
Meselâ bir kimse ihtiyaç yokken cuma namazının bir kaç ayrı camide kılındığı bir yerde cuma namazı ile ikindi namazını birleştirecek olsa ve hangi mescitteki cuma namazının daha önce veya beraber kılındığı hususunda şubheye düşse, ikindi namazını Cumua namazı ile beraber cem-i takdim ile birleştirmesi sahih değildir.
Cem-i Tehirin Sadece İki Şartı Vardır:
1 - Birinci namazın vakti çıkmadan önce onu tehir ederek kılmaya niyet etmek:Bir rekât miktarı da olsa, yani başladığı takdirde eda olabilecek bir zaman içinde bile niyetlense sahihtir. Eğer bu niyeti yapmadan birinci namazın vakti çıkarsa hem günahkâr olur, hem namazın vakti geçer.Bir kimse namazı bazen birleştirme niyeti ile, bazen de başka sebeblerle meselâ, tenbellik göstererek tehir edebilir. Bu sebeble diğerlerinden ayrılacak bir niyyet yapmak gerekir. Yani meşru tehir ile meşru olmayanı birbirinden ayıracak bir niyet gereklidir.
2 - İkinci namazı tamamlayıncaya kadar seferîliğin devam etmesi şarttır:Eğer namaz esnasında ikamete niyetlenmek suretiyle seferilik sona ererse birinci namaz, yani öğle veya akşam namazın vakti geçmiş olur Cem-i tehirde tertib vacib değildir. Çünkü ikinci namazın vakti aynı zamanda birinci namazın da vaktidir. Dolayısıyla dilediğinden başlaması caizdir. İki namazın cem-i tehirde peşpeşe kılınması da yine vacib değildir. Aralarını ayırmak caizdir. İki namazın tertibli kılınması ve peş peşe kılınması ise sünnettir, şart değildir.
Cuma veya cemaate gitmemelerini mubah kılan bir özrü olanlar namazlarını birleştirebilirler. Mesela canına, namusuna veya malına zarar geleceğinden korkanlar veya namazı birleştirmediği taktirde geçiminde darlık olacak olanlar birleştirebilir.
Yağmur çamur vs. sebebiyle namazlar birleştirilebilir. Kar, buz, çamur, çok soğuk rüzgar ve elbiseyi ıslatacak kadar yağmur ile birlikte bir sıkıntı da olursa akşamla yatsı evde dahi birleştirilebilir. Akşam ile yatsının, yağmur sebebiyle birleştirilebileceği İbn Ömer'den rivayet edilmiştir.
Abdullah bin . Abbas dedi ki; Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yaptığı bir yolculukta, Tebuk savaşında namazı birleştirmiştir. Öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı bir kılmıştır. Hadisin ravisi Saîd b. Cübeyr diyor ki, İbni Abbas’a, “Onu buna zorlayan neydi ?” diye sordum. Dedi ki: “Ümmetini sıkıntıya sokmamak istedi.
Müslim, Salât’ül-Müsafirîn, bab 6, hadis no 52-(705), 53-(706).
Birleştirme sadece öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında olur. Onun dışında birleştirme olmaz.Bu konuda tam bir ittifak vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder