18 Ocak 2017 Çarşamba

3-Allah'a İbadet Kulluk edin.

Kur'an'a Göre İbadet :

İbadet/kulluk  sadece Allah’a yapılır.Kulun sahibine/yaratanına karşı, sahibi/yaratanı tarafından verilen görevleri kayıtsız şartsız kabullenip yerine getirmesi” demektir. Öncelikle Allah kur'an'da ,kendi vasıflarıyla birlikte tanıttığı gibi ve gösterdiği gibi bilincli bir şekilde  tam teslimliyetle yapılan tüm amellerdir.

İbadet a. be. de kelime kökünden türeteyen bir kelimedir. Abd, abid, ma’bud, mabed gibi kelimeler de aynı kökten gelmektedir.Sözlük anlamında Kendini aşağı tutmak, kibrini ve gururunu kırmak, kendini yere indirmenin en son haddini sergilemektir anlamındadır.

Enam 6/162 De ki: «Şüphesiz benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi olan Allah içindir »
قُلْ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kul inne salati ve nüsüki ve mahyaye ve mematı lillahi rabbil alemın

İslam dininde ibadetler, sadece Allah’a ve O’na ulaşmak için yapılan belirli bazı sembolik işaret ve hareketlerle sınırlı tutulmamış, hemen hemen bütün bir dünya hayatının “ibadet” haline dönüştürülmesi için her dünyevî davranış, uhrevî bir hükme sevap-ceza bağlanmıştır.Asıl amaç Allah’a ve O’nun rızasına kavuşmaktır.

Kulluk/İbadet Yalnız Allah’a yapılır 

Kur'an-ı Kerim'de tam olarak inen Fatiha süresinin konusu bizzat Yüce Allah'tır. Yüce Allah'ımız biz kullarına özelliklerini ve niteliklerini hatırlatırak, Fâtiha sûresinin 5. âyeti, aslında bir Müslüman Kimliği gibidir. Müslüman, neye, niçin inandığını, kim için ve ne uğruna yaşaması gerektiğini, kimden ve neyin karşılığında yardım talebinde bulunacağını İbadetlerini Tek olan için, O’nun adına ve O’nun rızasını kazanma duygusuyla fedakârlık yapmayı canına minnet sayan kişidir.
İbadet ve itaât edilmeye layık tek varlık O’dur
Fatiha 1/5.Ancak sana kulluk ederiz ve ancak senden yardım dileriz.
اياك نعبد واياك نستعين
İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în,

İbadet bütün bilince hâkim olan bir tutumdur.
Kur'an'da Yüce Yaratana karşı sorumluluk bilinci ve görev duygusu ön planda gelir. İbadet bütün bilince hâkim olan bir tutumdur. Aynı zamanda ibadet bütün duygu kapasitelerini harekete geçirir; korkuyla beraber sevgi ve saygı duygusu etkin bir şekilde yer alır. İnanan insan bir taraftan Allah’ı sever, Allah istediği için, ona karşı duyduğu sevgi ve saygının bir belirtisi olarak ibadet eder diğer taraftan Allah’tan korkar, ona sığınır, dua ve yakarışta bulunur. İbadet etmenin gönül rahatlığını, etmemenin de üzüntü ve korkusunu yaşar.
 
Enbiya 21/49 Onlar, görmedikleri hâlde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.
الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالْغَيْبِ وَهُم مِّنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ
Ellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve hum mines sâati muşfikûn
Secde 32/16 Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.
تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Tetecâfâ cunûbuhum anil medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan ve mimmâ razaknâhum yunfikûn.

Marifetullah Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ı tanıtan bilgilerdir.
Her insan Allah'ın varlığını kabul eder.Her insan Allah'ı kendi dünyasına göre ve ya Kur'an'a göre ,en doğru şekilde tanır.Bilgisiz kendine göre tanıyan; kimi insan,Allah'ı uzak ilah tasavuru tanır.Bu yüzden; Allah'a yakınlaşmak için, çeşitli aracılar edinir.Kimiside Allah'ı her işe karışmaz olarak niteler.Biz O'nu ancak kendisini bize tanıttığı ölçüde tanıyabiliriz. Zira kendisini en iyi tanıyan ve en iyi anlatacak olan yine kendisidir.

Esma-i Hüsna nedir?
Esma kelimesi ile, “en güzel”anlamındaki hüsna kelimesinin oluşturduğu bir sıfat tamlaması olan esma-i hüsna yüce Allah’ın tüm isim ve sıfatları için kullanılan bir terimdir.
Bu isimlerin tümü “Nasıl bir Allah?” sorusu, Kur’an’da zikredilen “esmâü’l-hüsnâ ve sıfatların bildirdiği ve tanıttığı Allah” bildirdiği gibi layık olduğu gibi hakkıyla tanıyıp ibadet ederiz Kuran'da 4ayette el-esmaü-i-hüsna ifadesi geçmektedir
 
1-)El-esmâü'l-Hüsnâ Tevhid Bağlamı
Kur'an'ın iniş sırasına göre ilk geldiği En güzel isimler O'nundur. Cünki Allah'tan başka ilah yoktur.
Taha suresi, 20/7-Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
وَإِن تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى
Ve in techer bil kavli fe innehu ya’lemus sirre ve ahfâ.
Taha suresi, 20/8 Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. En güzel isimler O'nundur.
اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى
Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ.
2-El-esmâü'l-Hüsnâ Dua Bağlamı
Dua'lar/İbadetler Sadece Allah'a yapılır.En güzel isimler O'nundur.
İsra suresi, 17/110  De ki; «Onu ister «Allah» diye çağırın,ister«Rahman» diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, en güzel isimler O'nundur. Namazda sesini fazla yükseltme, fazla da kısık tutma, bu ikisi arasında bir yol tut.
قُلِ ادْعُواْ اللّهَ أَوِ ادْعُواْ الرَّحْمَنَ أَيًّا مَّا تَدْعُواْ فَلَهُ الأَسْمَاء الْحُسْنَى وَلاَ تَجْهَرْ بِصَلاَتِكَ وَلاَ تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَلِكَ سَبِيلاً
Kulid’ullâhe evid’ur rahmân(rahmâne), eyyen mâ ted’û fe lehul esmâul husnâ, ve lâ techer bi salâtike ve lâ tuhâfit bihâ vebtegı beyne zâlike sebîlâ(sebîlen)

Isra suresi, 17/111 Ve de ki: "Övgü hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da ihtiyacı bulunmayan Allah'adır." Ve O'nu tekbir edebildikçe tekbir et.
وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَم يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُ وَلِيٌّ مِّنَ الذُّلَّ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًا
Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâ

3-El-esmâü'l-Hüsnâ Çağrı ve Zikir Bağlamı
Allah'a ait nitelikleri başkalarına vererek haktan sapma mesela şuna buna ilâhım diye çağran zikredenlerden olmayın.kurtarıcımız, gençliğimizin ilâhı,yaratıcım, sahibim diyenlere uymayınız,

Araf 7/180
En güzel isimler (el-esmâü'l-hüsnâ) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır.
وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Ve lillâhil esmâul husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâih(esmâihî), se yuczevne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

4-El-esmâü'l-Hüsnâ ,Allah tasavvurunu inşa eder

Yüce Allah’ımız zatı hakkındaki bilgileri kendi varlığı ve birliği, dinin merkezinde ta’zim ve tesbih edilmesi gereken yegâne ilâh olduğunu vurgular.
Haşr 59/ 24 O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm

Allah'tan gayrıya niye tapıyorsunuz?
Onlar ancak bir isimden ibarettir.Bakın sizin taptığınız ne varsa bunların kendilerine ait varlıkları yoktur. Onlar birer isimden ibarettir. Bu isimleri de onlara babalarınız verdi. Allahın verdiği isimler değildir.Rabb’ler,put’lar onların kendilerinin duymaları,ne görmeleri,ne işitmeleri vardır.Ve ne de onların hareket etme kabiliyetleri vardır.Kendilerinden acizler.Burada da babalarınızın ve sizlerin isimlendirdiğiniz şeyler onların kendilerine ait bir varlıkları yok diyerek belirtiyor. Allah onların üzerine de bir güç indirmedi, onlara bir kuvvet, bir şahsiyet, bir seyyaliyet vermedi.Bir hareket sahası da tanımadı. Muhakkak ki hüküm ancak Allah’a aittir.
 
Yusuf 12/40 "Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."
مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِ إِلاَّ أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ
Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâhu, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn

Ne yazikki Allah'ı hakkıyla takdir edemediler
Hac 22/ 74 Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir.
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
Mâ kaderûllâhe hakka kadrihî, innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).
İnsanlardan, marifet bilgisi olmaksızın konuşurlar.
Hac 22/3  İnsanlardan, bilgisi olmaksızın Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan birtakım kimseler vardır.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَّرِيدٍ
Ve minen nâsi men yucâdilu fîllâhi bi gayri ilmin ve yettebiu kulle şeytânin merîd(merîdin).
Hac 22/8 İnsanlardan kimi, hiç bir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır durur.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ
Sâniye ıtfihî li yudılle an sebîlillâh(sebîlillâhi), lehu fid dunyâ hızyun ve nuzîkuhu yevmel kıyâmeti azâbel harîk

Bakara 2/239 Eğer korku altında iseniz namazı yürürken ya da binek hayvanının sırtında kılın. Güvene kavuştuğunuzda Allah size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise siz de O'nun adını anın.
فَإنْ خِفْتُمْ فَرِجَالاً أَوْ رُكْبَانًا فَإِذَا أَمِنتُمْ فَاذْكُرُواْ اللّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمْ تَكُونُواْ تَعْلَمُونَ
Fe in hıftum fe ricâlen ev rukbânâ(rukbânen), fe izâ emintum, fezkurûllâhe kemâ allemekum mâ lem tekûnû ta’lemûn


Yüce Allah'ımız kimdir.?
Tüm mükemmellikler yalnız O’na özgüdür. 
İhlas 112/1De ki: “O Allah, O, bir tektir.
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
Kul huvallâhu ehad
İhlas 112/2 Allah samed’dir.Hiçbir şeye muhtaç olmayan, herşey O’na muhtaç olandır.
اللَّهُ الصَّمَدُ
Allâhus samed
İhlas 112/3 O, doğurmadı ve doğurulmadı.
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
Lem yelid ve lem yûled.
İhlas 112/4 Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir.
وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ
Ve lem yekun lehu kufuven ehad
Her yönüyle mükemmel, Allah.!
Necm 53 / 42 ve bütün mevcudatın başı ve sonu Rabbinin katındadır;
وَأَنَّ إِلَى رَبِّكَ الْمُنتَهَى
Ve enne ilâ rabbikel muntehâ.
Necm 53/ 43 Doğrusu, güldüren de ağlatan da O'dur.
وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَى
Ve ennehu huve adhake ve ebkâ.
Necm 53/ 44 Öldürecek ve diriltecek olan da O'dur
وَأَنَّهُ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا
Ve ennehu huve emâte ve ahyâ.
Necm 53/ 45 Gerçekten O’dur, erkeği ve dişiyi iki eş yaratan;
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere vel unsâ.
Necm 53/ 46 Bir damla sudan döl yatağına meni döküldüğü zaman.
مِن نُّطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى
Min nutfetin izâ tumnâ.
Necm 53/ 47Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.
وَأَنَّ عَلَيْهِ النَّشْأَةَ الْأُخْرَى
Ve enne aleyhin neş’etel uhrâ.
Necm 53/ 48 isteklerden arındıran ve mülk sahibi kılan yalnız O'dur;
وَأَنَّهُ هُوَ أَغْنَى وَأَقْنَى
Ve ennehu huve agnâ ve aknâ.
Necm 53/49 Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O'dur.
وَأَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرَى
Ve ennehu huve rabbuş şı´ra

Rabbinizin Zatı sonsuza dek kalıcıdır.
Göklerde ve yerde var olan her şey yok olup gitmeye mahkûmdur;ama kudret ve ihtişam sahibi olan kalıcıdır.

Rahman 55/26 Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ
Kullu men aleyhâ fân
Rahman 55/27 Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.
وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm

Yüce Allah Kur'an'ı Kerim'de, varlığının delilleri mucizeleri
Kur'an' Yüce Yaratan'ın Kusursuz, güç ve irade sahibi kendine özel ve eşsiz niteliklerini ifade eder.En büyük güç olarak Allah’a inanan bir Müslüman, eğer bunu içtenlikle ifade ediyorsa, onurlu davranışlarda bulunur, bazı çıkarlar uğruna başkalarına boyun bükmez, haysiyetini çiğnetmez, kişilikli olur.
 
Bakara 2/ 164 Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır.
إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ السَّمَاء مِن مَّاء فَأَحْيَا بِهِ الأرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخِّرِ بَيْنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbe(dâbbetin), ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûn

Yüce Allah'ımızın varlığının esasları
Hiç bir varlığın kendi varlığı ile benzer ve eşit olamaz olması mümkün değildir.Kendi varlığı dışında, tüm varlığın ilkelerini, konumunu kendisinin belirler ve şekillendirir

Şura 42/11 O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi türünüzden eşler, en’amı da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.
فَاطِرُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَمِنَ الْأَنْعَامِ أَزْوَاجًا يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
Fâtırus semâvâti vel ard(ardı), ceale lekum min enfusikum ezvâcen ve minel en’âmi ezvâcâ(ezvâcen), yezreukum fîh(fîhi), leyse ke mislihî şey’un, ve huves semîul basîr.,

İbadet kalbi kötü duygulardan temizler.
Kalbin kötü duygulardan arındırılıp iyi duyguların kalbe hâkim olmasını sağlamak, böylece insana güzel, olgun, iyi davranışlarda bulunan bir özellik kazandırmak dinlerin, özellikle İslam Dini’nin temel amaçlarındandır.

Ali-imran 3/134 Onlar ki hem bolluk hem de darlık zamanında Allah yolunda harcarlar, öfkelerini kontrol altında tutarlar ve insanları affederler, çünkü Allah iyilik yapanları sever;
الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Ellezîne yunfikûne fîs serrâi ved darrâi vel kâzımînel gayza vel âfîne anin nâs(nâsi), vallâhu yuhibbul muhsinîn
Ali-imran 3/ 17 Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır.
الصَّابِرِينَ وَالصَّادِقِينَ وَالْقَانِتِينَ وَالْمُنفِقِينَ وَالْمُسْتَغْفِرِينَ بِالأَسْحَارِ
Es sâbirîne ves sâdıkîne vel kânitîne vel munfikîne vel mustagfirîne bil eshâr
İbadet günahkârlık ve suçluluk duygusuna kapılmayı da önler..
 
Birey ibadet sırasında olsun, ibadetten sonra olsun, yaptığı dualarla, daha önce işlediği günahların bağışlanacağını düşünerek günahkârlık ve suçluluk duygusuna kapılmaz. Bu konuda tövbe bireyi rahatlatan önemli bir etkendir.

Ali-imran 3/135 Yine onlar bir kötülük işlediklerinde ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının affedilmesini dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affedebilir? Onlar işledikleri günahlarda bile bile ısrar etmezler.
وَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُواْ أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُواْ اللّهَ فَاسْتَغْفَرُواْ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ وَلَمْ يُصِرُّواْ عَلَى مَا فَعَلُواْ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn.
-----------------------------------------------------------
İbadet insanı, olumsuz kişilik özelliklerinden uzaklaştırır,
İbadet insanın olumlu kişilik özellikleri geliştirmesine yardımcı olur.Namaz kılan insan, yalan söylemekten, ikiyüzlü hareket etmekten kaçınır; samimi ve dürüst olmaya çalışır. Çünkü hergün huzuruna çıktığı Yüce Rabbinin, her şeyi görüp gözettiğini bilir.
 
Hadid 57 /4 Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir.
هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ السَّمَاء وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Huvelleziy halekassemavati vel´arda fiy sitteti eyyamin summesteva ´alel´arşi ya´lemu ma yelicu fiylardi ve ma yahrucu minha ve ma yenzilu minessemai ve ma ya´rucu fiyha ve huve me´akum eyne ma kuntum vallahu bima ta´melune besıyrun.

Bakara 2/186 Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne)

Enam 6/103 Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.
لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ
Lâ tudrikuhul ebsâru ve huve yudrikul ebsâr(ebsâra) ve huvel lâtîful habîr

Allah'a kulluk eden insan Allah'ın gönderdiği ,Rasul'ün getirdiklerine itaat eder Sadece kendi çıkarını düşünen bencil birisi değil, çevresindeki insanları da düşünen yardımsever, bir eğilim taşır.

Araf 7/ 157 Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de geleceği yazılı bulacakları ümmi Nebi olan elçiye Resul uyarlar; o, onlara marufu iyiliği emrediyor, münkeri kötülüğü yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır
كَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli ye’muruhum bil ma’rûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ısrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu, ulâike humul muflihûn(muflihûne).
İbadetler Allah’a inanan bütün insanları sevmede, kardeşlik duygularının güçlenmesinde ve insanlara karşı daha hoşgörülü bir tutum kazanmada da etkileyici bir role sahiptir.

Tevbe Suresi, 9/ 71 Erkek ve kadın müminlere gelince, onlar birbirlerinin yakınlarıdır.Ma’ruf ile emreder ,hep iyi ve doğru olanın yapılmasını özendirir, münkerden nehyeder ,kötü ve zararlı olanın yapılmasına engel olurlar; ve onlar namazlarında kararlı ve devamlıdırlar,zekâtı arındırıcı yükümlülüklerini yerine getirir, Allah ve O’nun Resûl'üne itaat ederler. İşte bunlardır, Allah onlara rahmetiyle ve merhametiyle muamele edecektir.Allah, aziz ,üstün ve güçlüdür.Hakîmdir ,hüküm ve hikmet ’sahibidir
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’din, ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûlehu, ulâike se yerhamuhumullâh (yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm

İbadet insana tevazuyu kazandırır  

İbadet üstünlük ve aşağılık duygularının ortasında yer alan tevazu kazandıran alçak gönüllü olanlar Camide amir memur, zengin fakir, öğretmen öğrenci, her kesimden insanın aynı safta, omuz omuza, hatta camiye önceden gelenin diğerinden önde yer alarak namaz kılması, Allah’ın huzurunda herkesin eşit olduğu duygusunu güçlendirir.
 
Enfal 8/63 Allah müminlerin kalplerini birbirlerine ısındırdı. Eğer yeryüzünde ne varsa sen hepsini harcasan yine de onların kalblerini böylesine ısındıramazdın. Fakat Allah onların aralarını bulup kalplerini, düşüncelerini kaynaştırdı.Muhakkak ki, O azizdir, hakimdir.
وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِي الأَرْضِ جَمِيعاً مَّا أَلَّفَتْ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَكِنَّ اللّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ إِنَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).

Bakara 2/148 Herkesin yöneldiği bir yönü/gayesi vardır. Siz hayır işlerinde yarışınız. Nerede olursanız olunuz, sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah'ın gücü her şeye yeter.
وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا فَاسْتَبِقُواْ الْخَيْرَاتِ أَيْنَ مَا تَكُونُواْ يَأْتِ بِكُمُ اللّهُ جَمِيعًا إِنَّ اللّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Ve li kullin vichetun huve muvellîhâ festebikûl hayrât(hayrâti), eyne mâ tekûnû ye’ti bikumullâhu cemîâ(cemîan), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr
Allah’ın huzurunda mahlûkun bütün benliğini yere indirerek yaratana teslimiyetini arz etmesidir.
------------------------------------------------------
Kulların teslimiyeti ise özelliklerine göre iki kısım ayrılır...
1-Yaratılışı amacları nedeniyle itaate mecbur kılınanlar.Varlığını sürdürmekle yapmış oldukları hizmet, onlar için ibadettir.

İsra 17/44 Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır.
تُسَبِّحُ لَهُ السَّمَاوَاتُ السَّبْعُ وَالأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ وَإِن مِّن شَيْءٍ إِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدَهِ وَلَكِن لاَّ تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا
Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinne, ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ

Nur 24/41Hiç görmedin mi, göklerde ve yerde kim varsa, kuş sürülerine varıncaya kadar Allah’a boyun eğerler. Her biri duasını ve boyun eğmesi gerektiğini bilir. Allah onların yaptıkları her şeyi bilmektedir.
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ
E lem tera ennallâhe yusebbihu lehu men fîs semâvâti vel ardı vet tayru sâffât(sâffâtin), kullun kad alime salâtehu ve tesbîhahu, vallâhu alîmun bimâ yef’alûn

2-İradeli varlıklar tarafından ihtiyari olarak gerçekleşen ibadet: Bu tür ibadet, kendi irade ve isteği ile akıl sahipleri tarafından gerçekleştirilir.

Zariyat süresi 51 / 56.Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn

Bakara 2/ 21 Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri halk eden/yaratan Rabbinize ibâdet kulluk edin. Umulur ki, böylece korunmuş Allah'ın azâbından kendinizi kurtarmış olursunuz."
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Ya eyyühen nasu´büdu rabbekümüllezi halekaküm vellezıne min kabliküm lealleküm tettekun

İslam’a göre ibadet, sadece namazlar ve çeşitli dualardan ibaret değildir. Bir müminin Yüce Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yaptığı dünyevî her türlü güzel ve yararlı iş salih amel bir çeşit ibadettir.

İslam’a göre ibadetin kabulünde ihlâs ve samimiyet şarttır
 
Zümer 39 / 2
Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı fa’budillâhe muhlisan lehud dîn

Beyyine 98/5 Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeti.

Zümer 39 / 2
Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı fa’budillâhe muhlisan lehud dîn

Zümer 39/ 11 
De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum."
قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
Kul innî umirtu en a’budallâhe muhlisan lehud dîn

İbadet Dünya ve âhiret iyiliği esas alınmıştır.
İslam’a göre ibadetlerin yerine getirilmesi, bir denge unsuru olup maddî ve ruhî hayat arasında bulunmaktadır.
 
Zümer 39/ 13 De ki: "Ben, Rabbime isyan ettiğim takdirde, büyük bir günün azabından korkarım.
قُلْ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Kul innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm
Zümer 39/ 14 De ki: “Ben dinimi Allah’a has kılarak sadece O’na ibadet ediyorum.”
قُلِ اللَّهَ أَعْبُدُ مُخْلِصًا لَّهُ دِينِي
Kulillâhe a’budu muhlisan lehu dînî.

İbadet ;Az da yapılsa devamlılık ve süreklilik esastır.
İslam’a göre, kadınıyla erkeğiyle insan yükümlülük çağına girdiği andan ölünceye kadar geçen süre içerisinde ibadetlerden sorumludur
 
Hicr 15/ 99
Ve sana yakin ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et.
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn

Nahl, 16/ 36 Andolsun, biz her ümmette şöyle tebliğ yapan bir resul görevlendirdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin, tâğutttan kaçının. Sonra bunlardan kimine Allah kılavuzluk etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün.
وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولاً أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ وَاجْتَنِبُواْ الطَّاغُوتَ فَمِنْهُم مَّنْ هَدَى اللّهُ وَمِنْهُم مَّنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلالَةُ فَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَانظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ
Ve lekad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâletu, fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn

2 yorum:

  1. nisa sr 4.136 Ey iman edenler Allaha elçisine . elçisine indirdiği Kitaba ve daha önce indirdiği kitaba İman edin kim Allahı meleklerini kitaplarını elçilerini ve ahıret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur..komşum ellerine Yüreğine sağlık CENNET hatunu olasın inşaALLAH..

    YanıtlaSil
  2. Komşum Rabbim bu güzel dualarına layık eylesin
    seninde okuyan yazan yüreğine sağlık

    YanıtlaSil