18 Ekim 2016 Salı

İmsak Vakti


İMSAK

Her gün üç fecr olayı vardır:Fecr kazib / Fecr sadık/Fecr'
1-) Fecr kazib Yalancı fecr demektir. Astronomik tan olayı insan gözüyle bilinemez ancak hasas aletlerle bilinir zamanında da ufukta hafif ilk kızıllık yalancı kızıllık
20 yüz başlarında takvimi değiştirmesi Ahmet muhtar paşa astronomik tan olarak imsak vakti belirlenmiş .Bu hususdaki o devirde araplar bazen fecri kazipi fecr sadık zannederler Hz. Peygamber, “Ne Bilal’in ezanı, ne de ufuktaki dikine göğe doğru yükselen aydınlık sizi sahur yemekten alıkoysun. Işık şu şekilde (yatay olarak) yayılıncaya kadar yiyin.” buyurmuştur (Buharî, Ezan, 13; Müslim, Sıyam, 39).
2-)İmsak Fecr sadık Gerçek fecir demektir. Gece karanlığının kaybolmaya başlayıp güneş ışığının belirtilerinin görünmeye başladığı, ufuktaki aydınlığın enlemesine, uzunlamasına ufka yayıldığı vakittir.İmsak vakti denir
3-Fecr güneşin doğuşudur
Kadir 97/5 Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!
Fecr kökünden türetilen F-c-r yarıp çıkan manasına gelir. ,Geceyi yardığı için sabaha fecr denir. zıt anlamı fucr ve ficar ile ifade edilir.

Bakara 2/187 Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara kadınlarınıza yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.
أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ اللّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُواْ مَا كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّواْ الصِّيَامَ إِلَى الَّليْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yettekûn(yettekûne).


 

1 yorum: