Hemen, hemen, bir çok ayetlerimizde; Allah'ın isimleri ve sıfatlarıyla nasıl bize kendini tanıtıyor. En azından isimlerin özet olarak, kısa, kısa hangi anlama geldiğine bakabiliriz ,düşüncesiyle ekledim.Allah'ı Kur'an'ın ayetleri içinde gelen ,isimleri ile nasıl mesaj veriliyor ? ,kendini nasıl tanıttığını.? anlamak için ;Allah`ın esmasının, tecelilerinin farkına varmak, Allah'ı yanlış tasavvurların içinde olmamak, yanlışlarımızın farkına varmak,Allah’ı çok Anmak ve O’na Yaklaşmaya Vesile için,Allah'ı Dualarımızda,sorumluluklarımızda, kainattaki muhteşem delilleri olan, isimleriyle övgüyle anmak için özeti ile isimleri öğrenelim inşaAllah..Haddini bilen kendini bilir, kendini bilen Rabbini bilir.
Allah bize rahmetiyle ve merhametiyle muamele eylesin.
A.
Allah : Varlığı zorunlu olan ve bütün övgülere lâyık bulunan, yaratan, yapıp eden, ezeli, ebedi olan, eşsiz ortaksız kudret.
Afüvv : Affeden, hataları ve günahları bağışlayan.Allah Affı pek bol olan, günahları affetmeyi sevendir.
Ahad : Zatında varlığında tek olan.
Âhir : Sonu olmayan.
A’lâ : En yüce.
A’lem : En iyi bilen.
Âlim : Her şeyi, her durumda, gerek zamansız ve mekân sız olarak, gerek her zaman ve her mekânda eşsiz ve benzersiz bir biçimde bilen demektir Tüm bilgilerin kaynağı ,gereğince bilen.
Aliyy : Yüceliğin kaynağı ve sahibi. Ulu.Yükseklikte sonsuz Her şeyiyle yüce ve yüksek olan. Büyüklüğü, yüceliği, ilmi sonsuz olan..
Azîm : Ululuğun kaynağı ve sahibi, çok yüce.
Azîz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi. .Azîz: Güç, şeref, değer ve üstünlük gibi anlamlar taşıyan a-z-z kökünden türemiş bir sıfat olup “değerli, şerefli, güçlü ve daima üstün olan” anlamına gelir. Aziz isminin 3 manası vardır.1. Allah’ın izzet sahibi ve yüceler yücesi olması 2. Allah’ın mağlup olmayan galip olması 3. Yarattıklarının onun emrine itaat etmesidir. Allah el- aziz mutlak güç sahibidir
B
Bâri : Varlık içindeki tüm yaratılmışların birbirinden farklı olduğunu ifade eder.Mahlûkatın özünü kusursuz bir şekilde var etmeye işaret eder. Var eden, bir model olmaksızın canlıları var eden.
Basîr : Görme gücünün kaynağı, en iyi şekilde gören. Her şeyi gören.
Bâtın : Gözle görülemeyen, her şeyde kendinden bir güç bulunan.
Bedî : Bütün varlığı yoktan var eden ve bunun için bir örneğe ihtiyaç duymayan, örneksiz, misalsiz, emsalsiz, hayret verici, eşsiz ve benzersiz ahenk ve güzelliklerle donatan yaratıcı .demektir.
Berr : İyilik ve lütfu sonsuz olan.
C
Câmi : Toplayıp düzenleyen, kıyamet günü hesaba çekmek için mahlukatı toplayan.
Cebbâr : İradesini her durumda yürüten, yaratılmışların halini iyileştiren.
E
Ekrem : Cömertlerin cömerdi. Cömertliği sonsuz.
Evvel : İlk. Başlangıcına zaman belirlemek söz konusu olmayan.
Ehad : benzeri olmayandır.
F
Fâlık : Yarıp parçalayarak ortaya yeni bir şey çıkaran, tohum ve danelerin içinden yeni ürün çıkaran.
Fâtır : Yaratan. Varlığı yaratırken çekirdeği yarıp ona fıtratını vererek yaratandır. Birtakım varlıkları yarıp parçalayarak yeni varlıklara ve yeni oluşlara vücut veren.
Fettâh : Açan. Fetih ve zafer lütfeden. .
Kolaylık sağlayan.
G
Aynı kökten ga-fe-re fiilinden gelen isimleri
Ğafûr, el-Ğaffâr ve el-Ğâfir bu üç isim kök anlamı ga-fe-re “kir ve benzeri pisliklerden korumak için elbiseyi örtmek, bir koruyucu kılıfa sokmak, boyamak” manalarına gelen ğa-fe-re kökünden türemiştir. Savaşlarda başı korumak için giyilen “miğfer”in kelime manasında “koruma için örtme” manası vardır.
Gaffâr : Dilediğinde günahları beklenmedik şekilde affeden. ister günahı çok olsun çok çeşitli günah işlesin tekrar tekrar mağfiret eder af eder .günahı tekrar işlesin samimi şekilde el-Ğaffar sıfatı için kullanılır.
Gâfir : Bağışlayıcı affedici.Kötü ve yüz kızartıcı sözleri ve işleri örten Ğâfir bu dünyada mümini cezalandırmayıp mahcubiyetten koruduğu gibi ahirette de örtüp bağışlayandır. Çünkü O mağfiret sahibidir; iyilik yapan, çirkini örten, sabırla, hilmle, ihsan ve bağışla muamele edendir. Günahkarların günahını örten, bağışlayan, yok eden, hem bu dünyada hem de ahirette günahların olası her türlü kötü sonucundan koruyan, insanların arasında rezil etmeyendir
Gâfur : Sürekli bir biçimde günahları affeden.Her türlü günahı çokça örten, hepsini bağışlayan manasında ki Ğâfur ism-i ziyadesiyle affedici Yüce Allah'ın mağfiretinin boyutlarını bize tanıtır günahlarını üzerini örterek bağışlaması
Affı ve mağfireti pek çok günahlarının çeşitli çok olması Allahın ne kadar çok mağfiretli olduğu anlamındaki sıfatı için kullanılır.Sadece bir çeşit günahının mağfireti için el-Ğafur denmez
Gâlib : Her hal ve şartta galip gelen.Mağlup edilemeyen ve üstün gelinemeyendir üstün bir güce sahip olandır.
Ganî : Zengin. Zenginliği sınırsız olan. Yanında herkesin yoksul kaldığı kudret.
H
Haalik : Yaratan, var eden. yaratma ve proje çizmeyi ifade eder
HU (HÜVE) Hüve (هو) kelimesi hem ilahi Zatı, hem ilahi isimleri hemde ilahi sıfatları bünyesinde bulundurduğundan ism-i azam olarak kabul edilmektedir.he (ه) harfi hüviyeti ve vav (و) harfi ise hüviyeti temsil eden esmalarını kaynağına Allah her an ,her şartta , isim tecelileriyle şahit hazır olduğuna vurgu vardır Kur’an’dan birkaç ayetle örnek verilecek olursa “ve hüves semiul alim” (Fussilet 41/ 36) “O (ilahi hüviyeti ile) semi ( mutlaka her şeyi hakkıyla işiten, işitiren işitiğine icabet eden ) alim (sınırsız gizli açık tüm incelikleriyle bilginin yegane sahibi insana bilmeyi tüm varlıklarada öğreten) dir”
Habîr : Her şeyden en iyi uzmanca bilmeye haberdar O’ en gizli işleri ve tarafları bildiğini ifade eder.kullarının gizli taraflarından en iyi haberdar olan ,her şeyden iyi haber verendir
Hamid Yaptığı her şeyi güzel yapmak övülmeye layık olmak O’na aittir .Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan.
Hâdî : Hidayet veren. Doğruya, iyiye ve güzele kılavuzlamada en yüce kudret.
Hâfiy : Lütufkâr.
Hâfız : Koruyan ezberinde tutan.
Hafîz : Koruyup gözeten. Her şeyi kontrol ve gözetimi altında tutan.
Hakîm : Tüm hikmetlerin kaynağı. Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan.
Hakk : Gerçeğin kaynağı ve belirleyicisi. Her yaptığı ve emri gerçeğe en uygun olan. Hakkın ve hukukun kaynağı ve belirleyicisi.Bu Esmâ zamana mekana ve şartlara göre kendiliğini değiştiren zihinsel ilah kavramlarının olamayacağı gerçeğini idraklerimize sunan önemli bir hakikattir.
Halîm : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli.Sertlik ve katılıktan uzak olan.eşsiz hoş görü sahibi cezalandırmada acele etmeyen hesab günü hilmiyle müsaması eşsiz benzersiz olandır
Hallâk : Yaratışı sürekli olan.
Hasîb : En iyi ve en hassas biçimde hesap soran.Varlığı bir hesab ile yaratan, hesabı ,her hesabın üstünde olan, kullarının hesabını gören, kullarına yeten
Hayy : Sürekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi için ölüm söz konusu edilemeyen.
İ
İlah : Tapılmaya layık tek kudret. Yüce, eşsiz.
Kaadir : Kudretin kaynağı ve sahibi.
K
Kaahir : Yarattıkları üzerinde hüküm ve egemenlik kuran.
Kadîr : Gücü her şeye ulaşan, her şeyde hissedilen.Her şeye mükemmel bir ölçü koyan, her şeye güçü yeten O'dur El-kadir her şeye bir ölçü koyan ,her şeye güç yetirendir.
Kâfî : Hem kendisine hem de yarattıklarına yeten. Kullarının her türlü istek ve ihtiyaçlarına cevap veren.
Kahhâr : Gerçeği örtüp, buyruklarına karşı çıkan inkarcıları kahrı altında ezen. Tüm varlıklara boyun eğdirecek mutlak otorite sahibi olan,Kendi hükmüyle herşeye hükmeden ve herşeyi tamamen kendi kontrolü altında bulunduran”
Karîb : Çok yakında olan. Kullarına şah damarlarından daha yakın olan.
Kavî : Gücü bizzat kendinden olan. sonsuz güç ve kudret sahibi Allah
Kayyûm : Kudretin kaynağı.varlığın kaynağı ve dayanağı ,sevk ve idare eden. koruyup gözeten.Hayat verdikten sonra da varlığı ile ayakta tutandır.
Kebîr :Büyük Mutlak Büyük, kainattaki o eşsiz büyüklüğü her yerde hissedilen demektir Tüm büyüklük ölçülerinin kavrayamayacağı şekilde büyük olan.
Kerîm : Lütfu hep işleyen, cömert.
Kuddûs : Tüm kutsallıkların kutsadığı, tüm varlığın tespih edip yücelttiği.
L
Latîf : Gözle görülmeyen.En ince ayrıntısına kadar bir şeyi bilmeyi, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendir.
M
Mâlik : Sahip olan.
Malike'l Mülk :Bu Sıfat tamlaması Mülkün ebedi ve tek sahibi. Mülkünde dilediği gibi tasarruf eden; amacı uğrunda iradesi ile dilediği gibi var eden, dilediğinde yok eden; iradesine hiçbir şeyin ve hiçbir kimsenin müdahalesi söz konusu olmayan, mülkünde ve mülkü üzerindeki hükmünde asla ,eş ortak ve aracı kabul etmeyen Allah demektir.
Mecîd : Cömertlik ve ululuğun kaynağı.
Melik : Güç, saltanat ve yönetimin en yüce sahibi. Bütün Yetkiler yalnızca O'nundur,
Melîk : Güç ve saltanatı dilediği şekilde dağıtan.
Metîn : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan. Güçlü, zorlu.
Mevlâ : Koruyup gözeten, destek veren. Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan.
Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren.
Muhsi :Sonsuzda olsa tek tek yarattığı herşeyin sayısını bilen ,Mülkündeki her şeyin niteliğini ve niceliğini, teferruatıyla bilen anlamına gelir.
Muhît : Her şeyi çepeçevre kuşatan.
Muhyî : Yaratan, hayat veren. Ölüleri dirilten.
Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, beslenme tarzlarını belirleyen ve her birinin gıda edinmesini sağlayan.
Muktedir : Her şeye gücü yeten, kudretli.
Musavvir : Tasvir eden, herşeye bir biçim ve özellik veren her madde ve varlığa amacı uğrunda şekil ve suret giydiren anlamına gelir.Görünüşü ahenkli kılan. yaratıkların sureti var edene delalet eder.
Mübdiü : Bütün varlıkları örneksiz kopyalamadan ve maddesiz olarak ilk baştan yaratan yani maddesiz ve örneksiz yaratıcı, yoktan yaratıp var eden anlamına gelir.
Müheymin : Hükmü altında tutan. Kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten.
Mümin : Güven veren, vaadine güvenilen.
Müsteân : Darda ve zorda kalanın başvurduğu yardım dilediği kudret. Kendisinden yardım ve destek istenen.
Müteâl : Aşkın, yüce. İzzet, şeref ve hükümdarlık bakımından en yüce olan.
Mütekebbir : Ululuk ve yüceliğin kaynağı olan. Kibre ve böbürlenmeye sapanları hizaya getiren.
N
Nasîr : Yardım eden.
Nûr : Işık. Işığın, aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi anlamında; Sonsuz nur, eşsiz benzersiz aydınlatan, tüm varlığın ışık ve enerji kaynağı
R
Rabb kelimesi sadece ve sadece Yüce Allah için kullanılabilir.
Alemlerin Rabbi : Emri ve kudreti altındaki varlıkların yegane sahibi ve yöneticisi olup onlar üzerinde kendi istek ve ilmine uygun tasarruflarda bulunandır.
Rabb ; İlk indiılmiş süreler olan 30 sûrede ''Rab'' ismi 80 defa Allah lafzı 20 kez geçer.Buna göre Rab ismi , Allah lafzının dört katı geçmektedir.
Rab Kur'an'a göre her şeyin gerçek sahibi (mâlik)olmasını demek , Yaratan, Doğru yolu gösteren, Rızık veren,Kefil olan ,Gözeten,Koruyup kollayan,Islahla terbiye edici,bu fiillere ve bütün her şeye gücü yeten; neticede kulluk edilmeye yegane hak sahibi olan Yüce Varlıktır.
Rabb isminin manasındaki terbiye;Rububiyet mertebesi sahibi olan Mürebbiye her şeyi düzelten, bir şeyi ilkel halinden alıp, aşama aşama hidayetine Hakk ile Batılı ayırt eden doğru yola ulaştıran anlamındadır, ve tüm varlıklar için geçerlidir. bütün zaman ve mekanlarda her türlü varlığa muhtaç olduğu şeyleri vermesi, tedbir, terbiye, malikiyet ve rızıklandırandırandır
Sahibimiz /Efendimiz.Rabb; itaat edilerek kendisine boyun eğilecek, emirlerine uyulup yasaklarından uzak durulacak yegâne sahibimizdir
Rab:
Her şeyi yaratan sonra da onu yaratılış amacına yöneltendir.
Rab Terbiye Edendir
Terbiye eden, terbiye ettiğinin büyüğü ve otoritesidir,bakımını üstlenen, ihtiyacını da giderir
terbiye ettiğini, denetimi ve gözetimi altında tutar Terbiye edenin, terbiye ettiği üzerinde bir hakkı varıdır.Terbiye ettiğinden itaat ve kulluk beklemesi de O’nun hakkındandır
Her varlık, sonunda kendini terbiye edenin huzurunda toplanır
Allah, kulunun terbiyesini, onu sevdiği için üstlenir
Ve Rabbun Ğafurun’’ (Tarifsiz Bağışlayıcı
Terbiyecinin bağışlayıcı olması, Rab olmanın
şanındandır. Bu nedenle Rab, Ğafurdur.
Allah
Eğitici
Öğretici
kul
Eğitilen
Öğretilen
Rahîm :Rahim sıfatı işinde,fiilerinde merhameti en büyük olan demektir.Rahim isim sıfatı tecellisi sadece müminlere özeldir.Rahmanın tecellisi ise tüm varlığa geneldir.İnsanlara Rahim ismi verilebilir.Kur'anda el takısı olmadan kullanılır. Rahim sıfatı muhatabların bilinçli olarak yaptıklarından dolayı onlara celb eden rahmetidir. Hakedene rahmet eden. İradesini doğru kullanan Verdiği nimetleri iyi kullananlara daha büyük ve ebedi nimet veren.Bu ismi Merhameti kendisini eyleme götüren kimsedir.
Rahman : Allah isminden sonra gelen has ismi, zatına dönük sıfatıdır.Rahman isminin tecellisi ise tüm varlığa geneldir. Rahmân ismi Kuran'da çoğunlukla özeldir ve isim olarak kullanılır.Ayetlerde el takısı ile er rahman şeklinde gelir.er-Râhmân ismi, insanlar için hiç kullanılmaz.
Er Rahman : Rahmetin Sahibi Kaynağıdır.Özünde çok merhametli, merhameti sürekli olan,asla değişmeyen demektir.Allah'ın Rahman ismindeki merhamet sadece acıyan değil, acıyı, müsibeti, sıkıntıyı, derdi ve belayı giderip yerine sevinci, nimeti, sıhhati, devayı, ferahı ve rahatlığı getiren bir hayır ve iyiliktir.Rızıkları, ihtiyaçları ve her türlü iyilikleri ihsan hususunda rahmetini mahlukatından (yaratıklarından) hiç esirgemeyendir.Rahman ismi ile bir de sure vardır: er-Rahmân Sûresi. Bu surede insanlar, cinler ve hayvanlar için rahmet olarak yarattığı nimetleri saymakta, insanların ve cinlerin, bunların kıymetlerini bilip nankörlük etmemelerini defalarca vurgulamaktadır.Yüce Allah, Rahmân sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder.Bu İsmi özelliği sonucu âlemleri yaratmıştır Bu konuda mümin-kâfir ve itaatkâr-âsi ayırımı yapmamayı kendi zatına farz kılmıştır.Rahman nefsin ihtiyacı, Rahim kalbin ihtiyacıdır. Rahman bir maddi bakımdır, Rahim bir manevi bakımdır
Rakîb : Kontrol eden, gözleyip gözetleyen.
Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan.
Refî : Yücelten, izzet ve şeref veren.
Rezzâk : Yarattığı tüm varlıkların rızklarını fazlasıyla veren.
S-Ş
Samed : Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği eşsiz kudret.
Selâm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı.
Semî : En iyi şekilde işiten, duyan. Her şeyi işitip duyan.
Şâkir : Şükredenleri duyup ödüllendiren.
Şehîd : En yüce tanık. Her şeyi görüp gözetleyen.
Şekur : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret. Az iyiliğe çok mükâfat veren.
T
Tevvâb : Tövbeleri çok kabul eden. Tövbe nasip eden. Kendisine yönelenlerin bu yönelişlerini karşılıksız .bırakmayan.
TEVVÂB (Et-Tevvâb):Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Kullarına tövbe etme sebeblerini kolaylaştıran, şartlarına uygun tövbe edenlerin tövbesini kabûl eden.
Kullar için kullanıldığı zaman tek başına, Allah için kullanıldığı zaman ‘âlâ’ edatı ile kullanılmaktadır.İnsan için kullanıldığında “çok tövbe eden”, Allah’a nisbet edildiğinde “tövbeleri çok kabul eden” demektir. İnsana nispetle kullanıldığında her türlü günah ve mâsiyetten itaate dönmeyi anlatır. tevbe işini her daim yapan manalarına gelir.Böylece “Allah kuluna tevbe etme gücü verdi, kul da tevbe etti” anlamına gelir. Yüce Allah'ın sıfatı et-Tevvab" ise; günahlardan rucu edip, Allah'a yönelen kişinin tevbesini her daim ve sürekli kabul edip, kulunu affeden manasınadır. Bu itibarla tevbe kul hakkında günahlardan dönmeyi, Yüce Rabbimiz hakkında da cezalandırmaktan dönmeyi ifade eder, yani kul Rabbine döner, Rabbi de onun bu yönelişini kabul eder ve onu cezalandırmaktan vazgeçer
V
Vahhâb : Karşılıksız veren çok cömert olan Bağışı sınırsız olan. Sürekli ve sınırsız bir biçimde bağışta bulunan..Karşılıksız veren çok cömert olan çok bahşedici
Vâhid : Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan.Ortağı olmayan bölünme çoğalma olmaz
Vâris : Bütün mülk ve saltanatların sonunda kendine teslim edildiği kudret. Dilediğini dilediğine mirasçı kılan.
Vâsî : Varlığı sürekli genişleten. Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten.Geniş ve müsamahası bol olmasaydı, ona isyan edenlerle, inkar edenler bir yudum su içemezler, bir nefes bile alamazlardı..Allah’ın ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şey’i kaplamıştır. Allah’ın ilminden hiçbir şey gizlenemez, ikram ve ihsanına bir nihayet yoktur.
Vedûd : Sevginin kaynağı olan. Seven. Sevdiren. Tüm sevgilerin en son ve en yüce gayesi olan.
Vekîl : Gücü ve yönetimi kullanan. Güvenilip dayanılan.
Velî : Dost, yardımcı. Destek veren.
Z
Zâhir : Her şeyde tecelli eden. Tüm yarattıklarında, kendisinden görülebilir izler, işaretler bulunan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder