10 Aralık 2016 Cumartesi

Cenaze Namazı


Rahman ve Rahim Olan Allah adıyla 

.Cenaze;kökü arapçadan gelen bir kelimedir.Örtme,toplama ölü vb. anlamlarına gelir.Ruh bedeni terketmesi ,durumuna cenaze denmekte olduğu biliyoruz.Müslü- manlar için insani, dini görevdir.Tehciz; ölüyü hazırlama ,gasl; ölüyü yıkama kefin; ölüyü yıkandıktan sonra tabuta koyma,Musallâ sözcüğü ise 'namaz ve dua yeri' demektir.Burada cenaze namazı kılınır.Müminler ölenler için salat (dua )ederler. Teşyi, kabire nakildir, defin de, kabre konulmasıdır.Nesilden nesile intikal edilen cenaze işlemleri diğer toplumlar arasındaki farklılıkları ayırt edilebilir ,özelliği olan islami usulleridir.
Ölüm evrensel olup ,hiç bir canlının kaçamadığı tabii sondur.
Ankebut 29 / 57 Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra bize döndürüleceksiniz.
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ إِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn 

Rabbim Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür.
Yusuf 12/101"Rabbim, sen bana mülk ve saltanattan bir nasip verdin. Olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada da âhirette de Velî'm sensin. Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür ve beni barışsever hayırlı kullar arasına kat."
رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ
Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).
Müminler dua ederken imanlı kardeşlerimiz diye başlarak dua eder.
Haşr 59/10 Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!
وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Vellezîne câû min ba’dihim yekûlûne rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninellezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm(rahîmun).
Kafir olarak ölenin cenaze namazı kılınmaz ve dua da edilmez:
Tevbe 9/84 Onlar arasından ölenin namazını sakın kılma, dua etme mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah'ı ve elçisini ettiler ve yoldan çıkmış olarak öldüler.
وَلاَ تُصَلِّ عَلَى أَحَدٍ مِّنْهُم مَّاتَ أَبَدًا وَلاَ تَقُمْ عَلَىَ قَبْرِهِ إِنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُواْ وَهُمْ فَاسِقُونَ
Ve lâ tusalli alâ ehadin minhum mâte ebeden ve lâ tekum alâ kabrihi, innehum keferû billâhi ve resûlihî ve mâtû ve hum fâsikûn (fâsikûne).
Allah Katında Kimse için bir soy üstünlüğünün hiç bir fayda vermez.
Bakara süresi 2/124 Hani Rabbi, İbrahim'i birtakım kelimelerle denemişti. O da istenenleri tam olarak yerine getirmişti. O zaman Allah İbrahim'e: "Seni şüphesiz insanlara imam kılacağım" dedi. "Ya soyumdan olanlar?" deyince Allah: "Zalimler benim ahdime erişemez" dedi.
وَإِذِ ابْتَلَى إِبْرَاهِيمَ رَبُّهُ بِكَلِمَاتٍ فَأَتَمَّهُنَّ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامًا قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِي قَالَ لاَ يَنَالُ عَهْدِي الظَّالِمِينَ
Ve izibtelâ ibrâhîme rabbuhu bi kelimâtin fe etemmehun(etemmehunne), kâle innî câiluke lin nâsi imâmâ(imâmen), kâle ve min zurriyyetî kâle lâ yenâlu ahdiz zâlimîn(zâlimîne).
Allah’ı ve Rasûlünü inkar eden için ,dua edilsede Allah, onları asla bağışlayacak değil.
 
Tevbe 9/80  Onlar için ister bağışlanma dile ister dileme. Sen onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de Allah onları bağışlamayacaktır. Bu, onların Allah'ı ve Peygamberini inkar etmelerinden dolayıdır. Allah fasıklar topluluğunu doğru yola eriştirmez.
اسْتَغْفِرْ لَهُمْ أَوْ لاَ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إِن تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً فَلَن يَغْفِرَ اللّهُ لَهُمْ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
İstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merraten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlihi, vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder