18 Şubat 2016 Perşembe

Kur'an'a Göre Marifetullah Bölüm 4

Marifetullah

Marifetullah Allah'ı tanımak, bilmek demektir.
Allah'ı tanıtan bilgi demektir.İnsan Allah bilgisinin ölçüsüde Kendi tanıttığı ve öğrettiği şekilde olmalı.Allah'la ilgili bilgi gerçeğini gösteren sağlam bir şekilde öğreten Allah'tır


Kuran da ana konusu Allahın varlığı ,yaratıcılığı ispatı için değil onun tanınmasıdır ayetleri hatırlayalım

Yusuf 12/40 "Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."

مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِ إِلاَّ أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ

Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâhu, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)

En am 6/ 191
Onlar, Allah’ı gereği gibi takdir edemediler; “Allah hiçbir beşere, herhangi bir şey indirmedi” demekle! De ki: “Musa’nın bir ışık ve insanlara yol gösterici olarak getirdiği o kitab’ı kim indirdi? Siz, onu sayfalar haline getirip bir kısmını gösteriyor ve birçoğunu da gizliyorsunuz. Halbuki onunla sizin ve babalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir.” De ki: “Allah!” (indirdi). Sonra onları bırak, daldıkları bataklıkları içinde oyalanıp dursunlar!

وَمَا قَدَرُواْ اللّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِذْ قَالُواْ مَا أَنزَلَ اللّهُ عَلَى بَشَرٍ مِّن شَيْءٍ قُلْ مَنْ أَنزَلَ الْكِتَابَ الَّذِي جَاء بِهِ مُوسَى نُورًا وَهُدًى لِّلنَّاسِ تَجْعَلُونَهُ قَرَاطِيسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَثِيرًا وَعُلِّمْتُم مَّا لَمْ تَعْلَمُواْ أَنتُمْ وَلاَ آبَاؤُكُمْ قُلِ اللّهُ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِي خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ

Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî iz kâlû mâ enzelallâhu alâ beşerin min şey’in, kul men enzelel kitâbellezî câe bihî mûsâ nûren ve huden lin nâsi tec’alûnehu karâtîse tubdûnehâ ve tuhfûne kesîrâ(kesîran), ve ullimtum mâ lem ta’lemû entum ve lâ âbâukum, kulillâhu summe zerhum fî havdıhim yel’abûn(yel’abûne).

Hac 22/ 74 Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir.
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
Mâ kaderûllâhe hakka kadrihî, innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).

Marifetullah bilgisi ne kazandırır

1-Allah'ın Tanıttığı gibi tanıyan insanın imanını artırır

Enfal 8/2 Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
İnnemel mü´minunellezine iza zükirallahü vecilet kulubühüm ve iza tüliyet aleyhim ayatühu zadethüm ımanev ve ala rabbihim yetevekkelun



2-Akıl ve ruhu harekete geçirerek kulaklarındaki ağırlıkların ,gözlerdeki perdelerin kaldırır.
Kuran daki Allah bilgisi emirleri her tasdik edişinde ve her boyun eğişinde imanının arttığını hisseder.

Nur 24/55 Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıktır.
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
Veadellahüllezine amenu minküm ve amilus salihüti le yestahlifennehüm fil erdı kemestahlefellezıne min kablihim ve le yümükkinenne lehüm dinehümül lezirteda lehüm ve le yübeddilennehüm mim ba´di havfihim emna ya´büdunenı la yüşrikune ve şey´a ve men kefera ba´de zalike fe ülaike hümül fasikun

Kuran Her insanın kabiliyeti ve gayreti ölçüsüne göre Allahı tanıtır imanıda artırır işte marifetullah gerçekleşmeye başladığında sevgi ve itaat artar Kuran daki Allah bilgisi emirleri her tasdik edişinde ve her boyun eğişinde imanının arttığını hisseder.

Kuran Her insanın kabiliyeti ve gayreti ölçüsüne göre Allahı tanıtır imanıda artırır işte marifetullah gerçekleşmeye başladığında sevgi ve itaat artar

3-Allah 'ın göstermediği şekilde tanımaktan korunur
Bilgisizce daima ön yargılı ,doğru sandığı bilgilere dayalı bir allah tasavuru ile onu gereğince takdir etmeyi , yüceltmeyi bilemezler Yaratıcısı olan Allaha gereken alakayı gösteremezler

Zümer 39/ 67Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından.

وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ

Ve ma kaderullahe hakka kadrihi vel erdu cemıan kabdatühu yevmel kıyameti ves semavatü matviyyatüm bi yemınih sübhünehu ve teala amma yüşriku


4-Allah bilgisini kuran'dan öğrenen insanda marifetullah bilincli muhabbet doğrurur

Allaha olan bağında O'nun gücünü fiillerini isim ve sıfatlarını tanıyarak ona olan sevgisinde marifeti ( tanıttığı gibi tanıma)oranında ne kadar bilirse tanırsa bilen daha çok sever elvedüd hem çok sever hemde çok sevilir.Başkalarını Allah kadar sevmez menfaat içinde kimseye boyun eğmez Onun büyüklüğünü idrak eder bu bilgiden sonra hiç bir güç Allaha samimi teslim olmasına engel olamaz

Allah buyuruyorki ;
Bakara 2 /165 İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ اللّهِ أَندَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّهِ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبًّا لِّلّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلّهِ جَمِيعاً وَأَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ
Ve minen nasi mey yettehizü min dunillahi endadey yühıbbunehüm ke hubbillah* vellezıne amenu eşeddü hubbel lillah* velev yerallezıne zalemu iz yeravnel azabe ennel kuvvete lillahi cemıav ve ennellahe şedıdül azab


5-Kuran Allah sevgisi nasıl olmaması gerektiğini öğretir
a-)Allahı kuranın tanıttığı gibi olmayan ,
b-)Allah'ın elçisine gösterdiği gibi elçiside vahy olana uyduğu gibi uymayan
c-)Gösterdiği dosdoğru istikamette yürümeden
d-) Kuran'nın Öğrettiği bilgileri hayatında uygulamadan

Bu bilgiler getirdiği fiiller olması gerekir.Allah hakkındaki bilginin kaynağı Allah'tan edinmeyip cahilce kendine göre kuru kuruya sadece laflarla yüksek sesle ağızda gevelenen ruhsuz şuursuz sözlerle süslenmiş çoşmak ,bağırıp ,çağırarak, kendini
kaybederek gönlün aşkla dolduğunu ancak bu şekilde olabileceğini iddia etmekle kadrini hakkıyla takdir etmek ,sevmek değildir

Allah buyuruyorki ;
Ali imran 3/31 Ey Peygamber, de ki: “Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır; merhamet sahibidir.”
قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Kul in küntüm tühibbünellahe fettebiunı yuhbibkümüllahü ve yağfir leküm zünubeküm* vallahü ğafurur rahıym

6-Allahın esmalarının peş peşe sıralandığı ayetlerden haşr süresi evrensel mesajı Allah'ın zaferi
Allahın esmalarının peş peşe sıralandığı ayetlerden haşr süresini hatırlayalım Haşr süresinde Müslümanlarla yahudiler arasında yapılan geçen
savaş ve hadiseler ışığında ve müslümanların kazandığı zaferden bahsedilir .Olayın tarihi boyutu değil verilen evrenseel mesaj çok önemlidir Aralarındaki anlaşma gereğince,Yahudî kabîlelerinin de bu antlaşmaya katılması gerekiyordu. . Rasûlullah (s.a.s.) yanına aldığı ashabı ile birlikte Nadîroğulları yurduna giderek bu anlaşmaya uymalarını hatırlattı . Yahudîler, Rasûlullah (s.a.s.)'in teklifini kabul etmiş gibi görünerek ayaklarına kadar gelişini fırsat sayarak, Rasûlullah (s.a.s.)'e sûikast yapmayı planladılar.Onların bu suikast girişimlerinin üzerine Allah'ın Rasulü ( s.a.v. ) savaş kararı aldı. Bu arada münafıklar Yahudilere yardım vaadinde bulundular.Yahudiler, kendilerini koruyacağını zannettikleri ancak münafıkların yardımları da gelmeyince müslümanların kuşatmasına karşı koyamadılar. Benî Nadirliler islamı kabul eden iki kişi hariç Medine'yi terk edip şam ve Hayber bölgesine göç etmek zorunda kaldılar.Bu zaferden kısaca biraz bahsettikten sonra asıl verilen mesajın evrensel olarak boyutu muhatablarına hatırlatılmış olmasıdır.Allahın isimlerinin haşr süresinde son ayetlerinde arda arda sıralanmasınında tüm inanlara Allahı tanıttığı bilgiyle tanıyan iman eden sahabilerinin Allahı tanımada sıralan bu isimlerin bilgisi ile kuşanmış olmalarından işte bu imanı inşa eden de insana Allahın verdiği bilgisidir

Haşr süresindeki Ayetteki sıralanmış isimlerin bilgisi bize Allah tan başka hiç bir ilah edinmeme, rahmetini Allah katında kuran
olduğunu/ Gerçek otoritenin sahibi olduğunu/ Her türlü eksiklik olumsuzluktan uzak olduğunu/ Kutsallığını Allaha vererek izzet ve şerefin tek kaynağı olduğunu/ Asla mağlup edilemeyeceği/ kullarını aziz eden zelil kılan olduğunu işte bu bu bilgilerle kendisini bu şekilde tanıyan ve tanıtan kullarının yardımcıdır

Haşr 59/21-22-23-24
21-Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.
22-O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
23-O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddûs'tur; Selam'dır; Mü'min'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.
24-O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.

21
لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

22
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ

23
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

24
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

(21)Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh, ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn.
(22)Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeh, huver rahmânur rahîm.
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir, subhânallâhi ammâ yuşrikûn.
(23)Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs
(24)semâvâti vel ard ve huvel azîzul hakîm.

7- Allahın bilgisini öğrenen tanıyan, tanıtan her durumda Allah'ın yardımı üzerinde olur

Muhammed 47/7
Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslama ve müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
Ya eyyühellezine amenu in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm


8-Allah bilgisi
yle birlikte iman olmayınca sevgi ve itaatde olmaz bu tanımaları imana götürmez

Arzularına düşüncelerine teorilerine ,rahatlığına göre arkadaşlarına göre aykırı bile olsa Allahı bilgisiyle samimi boyun eğip teslim olur

Bakara 2/146 Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler.
الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءهُمْ وَإِنَّ فَرِيقاً مِّنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Ellezine ateynahümül kitabe ya´rifunehu kema ya´rifune ebnaehüm* ve inne ferıkam minhüm le yektümunel hakka ve hüm ya´lemun

Enam 6/20Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah'ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder