23 Ekim 2017 Pazartesi

2-Ahirette Selamete Erişenler

                         
1-Allah'ın yolu
subules selâm :İslam güvenlik ve esenliktir
İslam sözcüğü Silm bu kökten türemiştir.Sözlük anlamı itibariyle, itaat etmek, boyun eğmek ve barış anlamına gelen silm, terim olarak “boyun eğmek ve iradi olarak uymak suretiyle barış ortamına girmek”şeklinde tanımlanmıştır.
  Selam kelimesinin türevlerinden İslam, kelime anlamı ile barışta olma anlamına gelir.Tüm olumsuz duygu ve düşüncelerle hareket etmek sizi doğrudan uzaklaştırır, barış ve esenlik içinde olmak ise doğruda tutar. 

Maide 5/15 : Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu açıklayan, çoğundan da vazgeçen elçimiz size geldi. Ayrıca size, Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap da gelmiştir.
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَاءكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَثِيرًا مِّمَّا كُنتُمْ تُخْفُونَ مِنَ الْكِتَابِ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ قَدْ جَاءكُم مِّنَ اللّهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُّبِينٌ
Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn


Maide 5/16 : Allah, o kitabla rızasına uygun hareket edenleri selâmet yollarına iletir ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.
يَهْدِي بِهِ اللّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ وَيُخْرِجُهُم مِّنِ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيم
Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm

Allah'a teslim olanların selameti ile ateş gül bahçesi olur
Enbiya 21/ 69 Ey nâr, serin ve selâmet ol İbrahime dedik
قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ
Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrâhîm
 


Allah'ın eriştirdiği cennetin  ismi , dâru's-selamdır

Yunus 10/25 Allah, selamet yurduna çağırıyor ve dilediğini de doğru yola hidayet ediyor.
وَاللّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلاَمِ وَيَهْدِي مَن يَشَاء إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm
  

Selâmet dârus selâm yurdunda  emniyet içinde bir hayat
 En am 6/127 Onlar için Rableri katında selamet  yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
لَهُمْ دَارُ السَّلاَمِ عِندَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn

ı----------ı

Dünyada imtihanı verenlerin ahirette  selamet içinde karşılanması
 

a- Ölümü güzel olur, selamla karşılanır
Nahl Suresi,16/ 32 Takva sahipleri öyle kimselerdir ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin."
الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلآئِكَةُ طَيِّبِينَ يَقُولُونَ سَلامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُواْ الْجَنَّةَ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn 


b-Sabreden Kullarını melekler selamla karşılar
Rab’lerinin hatırı için her şeye göğüs gerip direnenlerin esenliği.

Furkan 25 /75 şte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en gözde yerinde odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar
أُوْلَئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا
Ulâike yuczevnel gurfete bi mâ saberû ve yulekkavne fîhâ 


d-Allah'ın Selamıda  Sabredenlere 
 Rad 13/24: “Esenlik ve güvenlik sizedir Selamun aleykum! Bu, sabrınızın karşılığıdır. O dünyanın sonu ne güzel oldu!” derler.
سَلاَمٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ
Selâmun aleykum bi mâ sabertum fe ni’me ukbed dâr


 c-Allah'ın sözlü selamı rabbin rahîm'den
Yasin 36/58  Er-Rahîm İkramı bol,eşsiz merhamet sahibi  Rab’ten onlara "selâm/ esenlik  sözüdür
سَلَامٌ قَوْلًا مِن رَّبٍّ رَّحِيمٍ
Selâmun kavlen min rabbin rahîm


Vakıa 56/ 26:Yalnızca bir söz işitirler "Selam, selam."
إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا
İlla kiylen selamen selamen.


 Kaf  50/35 Oraya selâmetle girin. İşte bu, ebedî yaşamanın başladığı gündür
ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ ذَلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ
Udhulûhâ bi selâm(selâmin), zâlike yevmul hulûd


e-Orada boş söz işitilmez, sadece “selâm
 Meryem 19/62 Orada boş söz işitilmez, sadece “selâm.” Ve orada, onların sabah ve akşam rızıkları vardır.
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا إِلَّا سَلَامًا وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Lâ yesmeûne fîhâ lagven illâ selâmâ, ve lehum rızkuhum fîhâ bukraten ve aşiyyâ


f-Cennetin bekçileri karşılaması 
Zümer 39/73: Rablerine karşı takva sahibi olanlar, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve tertemiz geldiniz. Ebedi kalıcılar girin oraya olarak girin.
وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ
Vesikallezınet tekav rabbehüm ilel cenneti zümera hatta iza cauha ve fütihat ebvabüha ve kale lehüm hazenetüha selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn

Allah'ın Selamı Takva Sahiplerine
Hicr 15/ 45 Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn
Hicr 15 / 46 Oraya esenlikle ve güvenlikle girin.
ادْخُلُوهَا بِسَلاَمٍ آمِنِينَ
Udhulûhâ bi selâmin âminîn

Ahirette Tahiyyesi Selamı
Rabbimize kulluk edip yaptığı salih amellerden ahirette de 'hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak' cennete girecektir.
Yunus 10 / 9
Muhakkak ki iman edip te,ameli salihat yapanlara gelince,Rableri imanlarından dolayı onları hidayete eriştirmektedir.Onlar, altlarından ırmaklar akan naîm cennetlerindedirler
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ يَهْدِيهِمْ رَبُّهُمْ بِإِيمَانِهِمْ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الأَنْهَارُ فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti yehdîhim rabbuhum bi îmânihim, tecrî min tahtihimul enhâru fî cennâtin naîm
Yunus 10/10 Oradaki duaları:Allah'ım,Sen Sübhan’sın,Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederiz
ve Oradaki tahiyyatları /temennileri Selamdır; Dualarının sonu da: "Her şeyi güzel yapan Âlemlerin  Rabbi Allah’a hamdetmek”tir.
دَعْوَاهُمْ فِيهَا سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلاَمٌ وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Da'vâhum fîhâ subhânekellâhumme ve tahiyyetuhum fîhâ selâm(selâmun), ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîn

Cennetliklerin ,Cehennemliklere Selamı.
Araf 7/44  Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin  bize vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördük. siz de Rabbinizin size vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördünüz mü?' diye seslenirler.Onlar,“Evet” derler.O zaman aralarında bir müezzin Allah’ın lâneti zalimlere!” diye seslenir.
وَنَادَى أَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابَ النَّارِ أَن قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدتُّم مَّا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا قَالُواْ نَعَمْ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ أَن لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ
Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakkâ(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakkâ(hakkan) kâlû neam, fe ezzene muezzinun beynehum en lâ'netullâhi alâz zâlimîn


 Es-Selamu aleykum ve rahmetullahi ve berekâtuh…
Allah’ın selamıyla,yardımıyla  bu bölümü bitiyorum. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder